30 Ekim 2011 Pazar

Islak Kağıtlar

Bağırmak isteyen insanlar... Hem de avazı çıktığı kadar bağırmak... Kodes gibidir iç dünyaları. Hapsolmuş, müebbet yemiş duygular... Kıstırdıkları yerde her gün işkence ettikleri o duygular ve her geçen gün artan şiddet dozu. Önlerine bir parça kağıt koysan, katledilen duyguların kanıyla ıslatırlar.

Bağıramayacağını bilen insanlar... Hem de bunu çok iyi bilen... Biraz daha insaflıdır iç dünyaları. Alternatif yollar ararlar duygular müebbet yemesin diye. Ses çıkarmanın tek çözüm olmadığını bilir ve çeşitli ortamlara kusarlar içindekileri. Önlerine bir parça kağıt koysan, kusmuğun içindeki nefretle ıslatırlar.

Yazmak isteyen insanlar... Hem de kalemin ucundan sağanak mürekkep yağdıracak kadar yazmak... Kiminin acil durum çantasında koparılmış müsvedde kağıtları, kiminin acil durum çantası koparılmış müsvedde kağıtları... Önlerine bir parça kağıt koysan, renk ayırt etmeksizin her bir harfe can veren mürekkeple ıslatırlar.

Yazamayan insanlar... Hem de hiç yazamayan... Bir parça kağıt en büyük düşmanıdır onların. Üstünde kalem gezdirmek isteseler de kalem değmez o kağıda, değemez. Hep sırılsıklam olur. Çünkü önlerine bir değil bir sürü parça kağıt bile koysan, her birini tek tek gözyaşlarıyla ıslatırlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder